30 Ekim 2015 Cuma

SENİ BEKLEYİŞİMİN ADI YOK..


Seni bekleyişimin adı yok...
Dursun diye duvarlara çivilediğim zamanın da
Payıma düşen yalnızlığın zirvesinde,
Saçlarımla gizlice siyahını paylaşıyor gece.
O zaman, bu şehir bir kez daha düşüyor gözümden
Kalabalık kaldırımlarında adım adım eziliyor günahlarımın gölgesi
Sanki ben değildim külçe külçe acıların sahibi
Ağır korkuların ezip yel değirmenlerine verdiği
Savrulmuş bedenimin, rüzgarında ölmeden dirildiği
Sanki sen değildin bırakıp giden
Üstüne üstlük hiç gelmemişken..

4 Ekim 2015 Pazar

UZAKTAN SEVMEK


 

"Seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü erkek içinden.   "Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan.... Ben seni beklentisiz seviyorum. Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu. Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."

Sen uzaktan sevebildin biliyorum, yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan... Ve evet, beklentisizdin alabildiğine, hiç bir talebin olmadı, içinde sakladığın bir sırdım ve belki de bu yüzden sevdin beni böyle delice.

"Seni uzaktan seviyorum...." diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi. Bakmadı bile ondan yana. Bakması gerekmedi.

Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden. Her şey böyle daha duru, daha güzel. Söylesem büyü bozulur. Zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. Doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır. Söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz.

Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek...

UZAKTAN SEVMEK EN GÜZELİDİR BAZEN...